Herkesin hayalidir marka olmak. Sizce Marka Doğulur Mu? Marka Olunur mu?

Farklı tarihlere, farklı coğrafyalara, farklı kavimlere uzanan bir serüven bu marka olma işi. Her işletmenin, her ürünün, her hizmetin, her bireyin, kısaca herkesin hayalidir marka olmak.

Peki marka doğulur mu? Yoksa marka olunur mu?

Bugün büyük markaların kuruluş hikayelerine baktığınızda, küçücük bir dükkanda koca ülkenin küçük bir semtinde başladığını görürsünüz. Örneğin Washington’nun Seattle şehri gibi. Ya da ABD'nin Georgia eyaletinin en büyük şehri Atlanta gibi…

Buralarda kurulan o markalar, kurulduklarında küçük bir işletmeden ibarettiler. Bugün ise hayatımızın olmazsa olmazları. Marka deyince akla ilk gelenler; Starbucks ve Coca Cola…

Marka olmak uzun bir yolculuk uzun bir serüven. Evet herkes marka olmak ister ama ne yazık ki herkes olamaz. Yıllarca ülkemizden bir Coca Cola ya da Starbucks çıkmadığı gibi…

Marka olmak için ihtiyacınız olan ilk şey; inanç, istek ve istikrar…

• En başta bir hikayeniz olmalı ve o hikayenizi dünyaya duyurmak için var gücünüzle çalışmalısınız.
• Bu hikayeniz için etkili bir isim bulmalısınız.
• Kulaktan kulağa yayılabilen bir sihriniz olmalı.
• Sizi tüm rakiplerinizden ayrıştıran kaliteniz olmalı.
• Sıradanlığı kabul etmeyen, yeniliği yakalayan siz olmalısınız.
• Her zaman fark yaratmalı ve alanınızda cesur işlere imza atmalısınız.
• Belkide en önemlisi ürününüzü satın alacak sadık müşteriler bulmalısınız.

Bu liste böyle uzar gider. Marka yaratmak bir insan işidir ve uzun bir serüvendir. İnançlı ve istikrarlı bir şekilde hikayenizi dünyaya anlatma işidir.

Dünya sizin markanızı merak ediyor. Sizin markanızın hikayesi nedir?

**Bu yazı Özkan Gözütok tarafından Tayyare Limanı Dergisi için hazırlanmıştır.

1. Tayyare Limanı Dergisi Mart Nisan Sayısı
   https://www.tayyarelimani.com/dergi